Şekerin fiziksel etkileri ve zararları yanında mental sağlığa yani akıl sağlığına da direk olarak olumsuz etkileri kanıtlandı. Son araştırma sonuçlarına göre şeker tüketmek sadece öldürmüyor aynı zamanda kişiyi depresyona sokuyor, mutsuz ediyor, beynini etkiliyor. Peki şekerin akıl sağlığına zararları neler, nasıl bu etkileri gösteriyor? Şeker almadan hayatımızı nasıl idame ettirebiliriz?
Şeker bağımlılığı ve etkileri
Çok fazla tatlı şeye katlanıyorsanız, şekerin vücudunuza zarar verebileceği bir sır değildir. Dünyada obezite ve şeker hastalığı yüzünden ölenlerin sayısı aslında kanserden kat ve kat daha fazla. Fiziksel sağlığınız üzerindeki zararlı etkileri artık her yerde açıklandı, bu yüzden şekeri kilo vermek ve hastalık riskini azaltmak için azaltmaktan çok söz ediyoruz.
Tatlı şeyleri kesmek fiziksel olarak daha sağlıklı olmanızı sağlayabilir ancak şekerin zihinsel sağlığımız üzerindeki etkisi aslında ilk etkisinden daha önemli.
Şeker yükselişlere ve düşüşlere neden olur
Stresle baş etme fikriniz bir bardak bonibon yemeyi içeriyorsa, neden o anda şeker yemek istediğinizin nedenini bilmenizde fayda var. Çoğu insan en rahatsızlık veren anlardan sonra veya o anlarda şeker yediğini ve yemek istediğini söylüyor. Bunun nedeni, çok miktarda işlenmiş şeker tüketmenin endişe, sinirlilik ve hüzün duygularını tetikleyebilmesidir;
Peki şeker neden böyle bir soruna neden oluyor?
Çok fazla şeker yedikten sonra vücudunuz, kan dolaşımındaki aşırı glikozun emilmesine yardımcı olmak ve kan şekeri seviyelerini dengelemek için insülin salgılar. Bu iyi bir şey değil mi? Şart değil. İşte bu yüzden şekerli bir şey yediğinizde hızla insülin salgılanır ve vücudunuz dengesine kavuşur.
Bu iniş ve çıkışlar gergin, sisli, huzursuz, sinirli ve gergin hissetmenize neden olabilir. Eğer endişeli bir insansanız ya da depresyonunuz varsa şeker tüketimi bunu tetikleyecektir.
Endişeye neden olmazsa, onu daha da kötüleştirir.
Şeker tüketimi endişenizi gidermezse onu daha da kötüleştirir. Ama hepsi bu kadar değil. Şeker ayrıca vücudunuzun strese cevap verme yeteneğini zayıflatabilir, bu da endişenizi tetikleyebilir ve stresin sebebi ile başa çıkmanızı önleyebilir.
Şeker ve kaygı arasındaki bağlantıya değinen birkaç çalışma vardır, ancak ikisi de fareler üzerinde yapıldı. Bulgular şeker alımı ile kaygı arasında kesin bir bağlantı olduğunu gösterirken, araştırmacılar insanlar daha kesin yargı için insanlarla yapılan çalışmaların sonuçlarını beklemektedir.
Şeker, depresyona girme riskinizi artırabilir
Özellikle de zor bir günün ardından tatlılara ulaşmak oldukça kolay, uzak durmak zor. Çikolataların verdiği hazzı düşündüğümüzde harika bir an bizi bekliyor gibi gelebilir. Ancak duygularınızı uyuşturmak için şeker tüketen bu kısır döngü, yalnızca üzüntü, yorgunluk ve umutsuzluk belirtilerinizi daha da kötüleştirecektir.
Aşırı şeker tüketimi, bazı beyin kimyasallarındaki dengesizlikleri tetikler. Bu dengesizlikler depresyona neden olabilir ve hatta bazı insanlarda zihinsel sağlık bozukluğu geliştirme riskini artırabilir.
2017 yılında yapılan bir çalışmada her gün yüksek miktarda şeker (67 gram veya daha fazla) tüketen erkeklerin beş yıl içinde klinik depresyon tanısı alma olasılıklarının yüzde 23 daha fazla olduğu tespit edildi. Çalışmanın sadece erkeklerle ilgili olmasına rağmen, kadınlarda şeker ile depresyon arasındaki bağlantı da bir çok çalışmada gösterilmiştir.
Şekeri bırakmak panik atak geçirme hissine benzerdir
İşlenmiş şekeri bırakmak söz konusu olduğunda pek çok insan korkuya kapılır. Şekeri bırakmak hiç de kolay değildir. Anksiyete, sinirlilik, karışıklık ve yorgunluk gibi ciddi yan etkilere neden olabilir. Bu belirtileri gören uzmanlar, insanlarda şekeri diğer bağımlılık yaratan ilaçlarla kıyaslamaya başlamıştır.
Birisi kokain gibi bir ilacı kötüye kullandığında, kullanmayı bıraktıklarında fizyolojik bir geri çekilme durumuna girerler. Yani yoksunluk hissederler. Bir çok uzman sürekli şeker tüketen kişilerin şekeri bir anda bıraktığında tıpkı kullanılan bir madde ya da ilacı bırakmış gibi yoksunluk belirtilerine gireceğini belirtiyor. Eğer farklı psikolojik sorunlarınız da varsa şekeri bırakmak size panik atak geçirme hissi verebilir.
Şeker beyin gücünüzü azaltır
Araştırmacılar, soda gibi şekerli maddelerden alınan fruktoz seviyesinin sürekli olarak yüksek olduğu bir diyetin beyninizi yavaşlattığını ve bunun da hafızayı ve öğrenmeyi engellediğini buldu. Araştırmacılar beyindeki genlerin fruktoz tarafından zarar görebileceğini keşfetti.
Bu, hafızayı ve öğrenmeyi etkileyebilir ve hatta Alzheimer’ın hastalığına, diyabete ve kalp hastalığına yol açabilir. Özellikle mısır şurubu gibi aşırı tatlı kimyasal tatlandırıcılar vücuda ve beyne ciddi anlamda zararlar vermektedir.
Tatlılar özlüyorsanız, ne yiyebilirsiniz?
Sırf işlenmiş şekeri kestiğiniz için, kendinizi tatlı tatma yemeklerinin zevkini inkar etmek zorunda olduğunuz anlamına gelmez. Meyve şekeri ile yani doğal şeker ile yapılan bir çok içeceği, yiyeceği tüketebilirsiniz. Hurma, incir, kuru üzüm içerisinde bol miktarda şeker bulunan doğal lifli şeker kaynaklarıdır.