Dudaklar oldukça şaşırtıcı, değil mi? Yiyorlar, konuşuyorlar, ıslık çalıyorlar, öpüyorlar, bağırıyorlar, gülümsüyorlar. Dudaklar parmak uçlarından 100 kat daha hassastır. Bilim insanları, öpücüğün biyolojik bilgilerin değiş tokuşuna bile izin verdiğini söylüyorlar. Peki, bir bardaktaki iki farklı kişinin dudak izinin aynı olmadığını biliyor muydunuz?
Bu bireysel dudak izleri gibi, dudak geliştirmeleri de her hasta için benzersizdir. Enjekte edilebilir ve noninvaziv tedavilerin, bıçak altına girmek zorunda kalmadan hastanın görünümüne ve benlik saygısına önemli ve olumlu bir iyileşme sağlayabileceği bir sır değildir. Amerikan Estetik Plastik Cerrahi Derneği’nin en son istatistiklerine göre, enjekte edilebilir dermal dolgu, yapılan en popüler ikinci cerrahi olmayan prosedürdür (Botox, Dysport, Xeomin) ve 2013’ten bu yana şaşırtıcı bir şekilde % 54 artmıştır.
Gelin hep beraber dudaklarınız yaşlarını nasıl gösterir ve onları tedavi etmenin en iyi yollarından bazıları nelerdir, bir bakalım.
20’li yaşlarda dudakların:
20’li yaşlarınızda dudaklarınız hala dolgun küçük yastıklar gibidir. Dudaktaki yaşlanma belirtileri (incelme, kuruluk ve hatta sarkma) henüz ortaya çıkmamış olsa da büyükannenizden miras kalan ince bir üst veya alt dudağın yüzünüzün simetrisini bozduğunu her aynaya baktığınızda üzülerek görebilirsiniz.
Juvederm ve Restylane gibi hyaluronik asit bazlı dermal dolgu maddelerinin, bu rahatsız edici alana hassas bir şekilde yerleştirilmesiyle ilgili asimetri çözülebilir. Sonuçlar hemen ortaya çıkar ve bazı şişlik veya morarmaların dışında çok az problem yaratırlar.
Peki yaşlanmanın etkilerinden şimdiden korunmak için neler yapabilirsiniz? Tabi ki; nemlendirici, nemlendirici, nemlendirici. Dudaklarınızın ter bezleri yoktur, bu yüzden onları güzel bir dudak balsamı ile nemlendirmeniz ve mümkünse bir güneş kremi kullanmanız çok faydalı olacaktır.
30’larında dudakların:
30’larınız, vücudunuzun kolajen ve elastin (cildinizin yapısını oluşturan, sağlam ve esnek tutan lifler) yaratma yeteneğinin bozulmaya başladığı zamanlardır ve 30’lu yaşlarındaki bir kişi dudak bölgesinde yaşlanmanın başlangıç belirtilerini görmeye başlayabilir.
İyi haber şu ki, 30’larınızda bu değişiklikler çok az olacak ve onları tekrar yoluna koymak için çok fazla müdahale gerekmeyecek. İyi bir doktor, zamanın size verdiği zararları geri almak için, dermal dolgu maddesinin nereye ve nasıl enjekte edilmesi gerektiğini tam olarak bilecektir. Ayrıca, ince çizgilerin ve kırışıklıkların giderilmesine yardımcı olmak için cilt bakımı rejiminize bir retinol tedavisi ve / veya düzenli mikrodermabrazyon tedavileri eklemenizi önerebilirler. Sürekli cilt bakımı, güneş kremi ve nemlendirme de her zaman olduğu gibi bu yaşlarda çok önemlidir.
40’larda – 50’lerde dudakların:
Bu yaşlarda, daha önce bahsettiğimiz sinir bozucu kolajen / elastin etkenlerinden dolayı dudaklar şeklini kaybetmeye başlayabilir. Ağzın köşeleri zayıflayarak dudaklarınıza sürekli kaşlarını çattırabilir.
Dermal dolgu maddeleri, yine, yapısını kaybeden bir dudağı dolgunlaştırmak ve çökmüş bir ağzın köşelerini desteklemek için popüler bir yoldur. Doktorunuz, hafif kırışıklıkları azaltmak için mikrodermabrazyon, IPL veya derin kırışıklıkları doldurmak için dermal dolgu önerebilir.
60’lı yaşlarda ve sonrasında dudaklarınız:
Dudaklarınız bu yaşlardaysa, yukarıda bahsettiğimiz şeylerin hiçbiri sizi şaşırtmayacaktır. Dermal dolgu yerine yağ aşılama, uzun süreli, güvenli ve doğal görünümlü sonuçlar verebilirken, bir yüz germe de orta ve alt yüz sarkmalarını düzelterek dudaklarınızın daha iyi görünmesini sağlayabilir.
